Sayfalar

3 Ağustos 2011

Süreçten keyif almak

Küçükken televizyonda bir dans gösterisi izlerken “canlı yayın” yaptıklarını öğrendim. Canlı yayının ne olduğunu sorduğumda annem şimdi dansediyorlar dedi.
Çok etkilenmiştim.  Beni en çok etkileyen de “şimdi” aynı anda yaptıkları o harika figürleri nasıl yaptıklarıydı. Hemen ben de denedim, olmadı.
Nasıl oluyor da bir anda çıkıp böyle dansedebiliyorlardı? 
Şimdinin içinde pek çok tekrar “pratik” olduğunu anlattı annem.
O mükemmel tek dans aylarca, yıllarca pratiğin sonucuydu.

Eğitim sistemimizin çarpık doğallığında sadece a) b) c) ... lerin önemli olduğu, sadece sonucun değerlendirildiği yıllardan sonra yaptığımız her şeyin şimdi hemen iyi olmasını, sonucun hemen ve illa başarılı olmasını istiyoruz. Ve asıl olan süreçten kopuyoruz.

Okulda aldığımız hızlandırılmış yüklemelerde sadece en iyi örnekleri inceleyip, çalışırken, sanki tüm ressamlar, müzisyenler, matematikçiler … bir anda sonucu buluveriyor, mükemmel işler üretiyorlar gibi geliyor. Ne yetenek! Sonunda doğal olarak her yaptığınız eylem sonuçta harika olmazsa büyük bir hata, başarısızlık ve beceriksizlik hissi veriyor.

Halbuki öğrenmeyi sevmek, süreçten keyif almak ve hatta hazzı ertelemek gerçek başarıyı barındırıyor. Sonuç  kendiliğinden mükemmeleşiyor. Hemen olsun istemek veya hemen olmadığı için birini yeteneksiz, beceriksiz diye tanımlamak bu koşullarda ne kadar büyük bir haksızlık ve yanlışlık.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...