#1. Çocuğun kendi fikirlerini oluşturmasını, kendi çözümlerini bulmasını desteklemek yerine siz kendi fikirlerinizi verin, önceden kendi bulduğunuz yolları, yapılmışları anlatın.Diğerleri onun yerine yapmaktan gayet memnunken bir çocuk neden düşünsün? Kendi kendine düşünme ve öğrenme, beyinde daha çok düşünme nöronu geliştirirken, bunu sizin yerinize başkaları yaptıkça beyin daha az düşünme nöronu üretir.
Gerçek sanat eserleri çocuğun deneyimi, anıları ve hayal gücüne dayanır. Gerçek sanat eserleri başka bir çocuk veya sanatçıdan ödünç alınmaz. Ödünç almak kullanmak ve geri vermektir. Hırsızlar bile sahiplerinden şeyleri alırlar, ödünç almazlar. Fikirleri uçucudur, hayatlarımıza girerler. Bir fikri kendinin yapmak, onu seçmek, geliştirmek, sarsmak, tartmak, yeniden yapılandırmak, maddeleştirmek, test etmek, içselleştirmek ve ötesidir. Bir fikri basitçe kopyalayamaz veya ödünç alamazsınız.
# 2. Çocuğun yaratıcılığını, yaptığı işleri neden göstermeden değerlendirin. Gerekirse notlayın. Hiç bir açıklama yapmayın.
Gerekçelendirilmeden verilen notlar bir insanın yaratıcılığını destekleyen geliştiren hiç bir bilgiye sahip değildir. Hatta kimi zaman notlar ödüllendirmekten öte cezalandırmadır. Ve şayet notlama cezalandırma olarak kullanılıyorsa, bu çocuğu pasivize olmaya veya isyana yöneltecektir. Normatif derecelendirme herkesin eşit olarak ulaşması gereken belirli bir norm olduğunu varsayar. Bu, bütün çocukları belli bir yaşta belli bir boyda olmaya zorlamak gibi bir şeydir.
# 3. Orjinal ve gözlemlenmiş işler yapması yerine hazır, klişe sembolleri kullanmasını destekleyin, 62 den tavşan yaptırın, yapamazsa boyama kitapları verin.
Çocukların sürekli kalpler, gülen suratlar, çöpten adamlar vb. çokça kilişe çizimler yapmasından yaratıcı düşünce kültürünü ve öğrenmeyi öğrenme hazzını kaybetmeye başladıklarını anlarız. Boyama kitapları ve klişeler yetişkinlerin çizimleri üzerinden sadece taklit yapmaya sevkeder.
# 4. Çocuğunuz bir şeyi daha denemeden hemen nasıl yapılacağını siz adım adım anlatın, kendiniz uygulayın.
Bir sunum sırasında uyuyabilirim. Ama ellerimle yaptığım bir pratik dersinde uyuyamam.
Anlat bana belki dinlersem bir sure hatırlayabilirim.
Göster bana ve belki biraz daha uzun hatırlayabilirim, şayet dikkat edersem.
Bana yaptır. Öğrenirim.
# 5. Bir sorunu tanımlamak yerine örnekler gösterin.(# 4 ile birlikte uygulanacaktır.)
Önceden gösterilen örnekler sınırlayıcı ve zorlayıcıdır. Problemin, konunun temel detaylarını algılamadan, başka birinin bulduğu çözümleri görmek en iyi ihtimalle sadece taklit etmeyi motive eder.
# 6. Sürekli yaptığı işleri size göstermesini tembihleyin. Yaptığı işlerle ilgilenmeden iyi olmuş veya kötü olmuş gibi yorumlarda bulunun.
Çocuklar kendi sanat çalışmaları üzerine kendileri soru sorarak çalışmaya başladıklarında bağımsız düşünme alışkanlığı kazanırlar. Sürekli onlar yerine düşünmek kadar onlar yerine yorumlamak da çocuğu bağımlı kılar. Çocuğa sürekli yorum yaparak bir otorite figürü yaratır ve sürekli onaylatırız.
# 7. Hiç bir odak sunmadan, ortam hazırlamadan, özgürlük verin.
Bir çocuğa ne istersen yap denildiğinde risk almamak için genelde daha once yaptığı bir şeyi tekrarlamaya çalışacaktır. Bazı ilginç ve zorlayıcı sınırlarla çocuğun ilgisini çekmek değişik çözümler ve yeni yaratımlar için çocuğu motive edecektir. Zor şeyleri kolay ve kolay şeyleri zor hale getirmek çocuklar için geliştirci, tekrardan uzak eylemler yaratır. Tanımlayıp, çözümlemek için odağa ve sınırlara ihtiyaç vardır.
# 8. Hemen önerilerde bulunun, çocuğun kendine sorabileceği, düşünebileceği hiç bir açık soru sormayın, sordurmayın.
Öneriler bağımlılık yartır. Kendikendine soru sorma ve düşünme ise bağımsızlık. Ve kendi patansiyelini gerçekleştirme imkanı. Deneyler, önerilerin yerini alsa neler olur?
# 9. Problemleri çözmek için deneyler yaptırmakla uğraşmayın, sorular sorup kendi cevaplarını vermesini beklemeyin. Önceden cevapları verin veya tek cevabı bulması için yönlendirin.
Küçük çocuklar büyük çocuklardan çok daha yaratıcı ve özgüvenli cevaplar verir. Çünkü tüm eğitim hayatında sürekli tek bir doğru cevabı bulmak üzere baskılanmış çocuklar, hata yapma korkusundan pasivize olurlar.
# 10. Çocukları başka çocuklarla, hatta sanatçılarla kıyaslayın. Siz kıyaslayamıyorsanız yarışmalara sokun. Başkaları kıyaslasın.
Her birey özgündür. Çocuklar yaratırken sizin beklentilerinizi karşılamak zorunda değildir. Her çocuk kendi hızı ve ritminde gelişir. Sanat tarihi özgün ve her biri değişik sanatçılarla doludur. Ve tabiki hepsi sizin beğeninize hitap etmez.